DENİZ KIYISINDA KOŞAN ALA KÖPEK

 

Deniz kıyısında koşan Ala Köpek, Cengiz Aytmatov'un Vladimir Sangi'den dinlediği mitolojik bir öyküyü kendi süzgecinden geçirerek gündelik hayatla bir araya getirdiği ve insanlığın en büyük erdemlerinden olan metanet ve fedakarlığın önemini işlediği soluksuz bir öyküye dönüştürür. 

 

Deniz kıyısında yaşayan, avcılıkla geçinen bir kabilenin, her erkek çocuğuna olduğu gibi zamanı gelince denize açılan Kriski'i anlatır öyküsünde. "Cehenneme dönebilen insana tutunacak dal bırakmayan deniz, kimi zaman ise hayallerin meskenidir." Bu öykü de sadece bir babanın değil üç adamın fedakarlığını ve yürek burkan hikayesini okuyacağız. Karakterlerin farklı yaşlarda olması ayrıca deniz insanının farklı evrelerine de aşina olmamızı sağlar. Aytmatov okurunu mutluluğa inandırır, umuda götürür. üstelik bunu sadece kelimelerle yapar.  

Deniz kıyısında koşan Ala Köpek kitabından birkaç alıntıyla devam edelim:

"Kayıktaki insan evrenin sonsuzluğu karşısında bir hiç olduğunu çok iyi anlıyordu. Ama insan düşünürdü, düşüncesiyle denizin ve göğün yüceliğine erişirdi. Yüce düşüncelerinde, doğa güçleriyle evrenin derinliğini ve yüksekliği ile bir tutardı kendini. İşte bu yüzden insan, yaşadıkça deniz kadar gökyüzünün sonsuzluğu kadar yüce ve güçlü olacaktır. çünkü düşünceler sonsuzdur. (sayfa 26)"

"Eskiden övündüğü neyi varsa hepsi yok olup  gitmişti ve ölüm hiçte uzak değildi artık. Ama göğsündeki yüreği yine gençlik yıllarındaki gibi arzularla, tutkularla çarpıyor. Gönlü kocamıyordu. Ne büyük bir felaketti gönlün hiç yaşlanmaması! Çünkü gönül yaşlanmayınca, düşleri, düşünceleri de değişmiyordu. Ve insan ancak rüyada, düşüncelerde hür ve ölümsüzdü. (sayfa 36) "

"İnsan birini seviyorsa, bu sevginin gerçek botu ancak ayrılık sırasında anlaşılır."

"Koca bir denizin ortasında susuzluktan ölüp gitmek korkunç bir şeydi.(sayfa 75)"

Kitabı ana hatlarıyla anlatmaya çalıştım fakat içerikle ilgili olabildiğince az bilgi verdim. Sadece iki saatinizi ayırıp sizi tesiri altına alacak bu öyküyü okuduğunuzda beni anlayacağınızı düşünüyorum. Son olarak okuyacaklara minik birkaç tavsiye vermek istiyorum: 

''Kitabı okurken yanınızda bir litre su bulundurun 😊

Eğer hiç deniz yolculuğu yapmadıysanız muhakkak kısa da olsa o sonsuzluk hissini uyandıran yolculuğa çıkın.

Kitapla ilgili yorumlarınızı ve yazımla ilgili görüşlerinizi bekliyorum. Kendinizi dinlemeniz ve ruhunuzla ilişkinizi kaybetmemeniz dileğiyle. HOŞÇA KALIN :)