40 günün sonunda incognito bitti. Incognitonun yazarı David Eagleman Amerikalı sinirbilimci bir yazardır. Şu an hala Stanford Universitesi nöroloji anabilim dalında öğretim üyeliği yapmaktır. Zaman algısı, görme, sinestezi ve nörobilimin huhuk sistemi ile kesişimi Dr. Ealeman'nın üzerinde çalıştı konulardır, bu alanlarda kurulmuş birkaç kuruma öncülük etmiştir. Incognıto dahil birçok kitabı ''Yılın en çok satanlar listesinde yer edinmiştir.'' Ayrıca ''The Brain'' isimli belegeselin hazırlayıcısı ve sunucusudur.
Artık bu gizem dolu kitabı anlatmaya geçebiliriz: Incognitonun kelime anlamı kılık değiştirme acaba yazar bu adı neden seçti? Kitap 7 bölümden oluşuyor, ilk bölümden itibaren birçok konuda şüpheye düşüyorsunuz; kafamın içinde ki ses ne? Acaba dünya benim gördüğüm gibi mi? Her şeyi algılayan benim , kararlarımda ne kadar özgürüm, beynim beni kontrol ediyorsa özgür irademe ne oldu? Beyinde yaşanan küçük bir nörotransmitterin yokluğu veya artışı ne gibi sorunlara neden olabilir? Bir tümör insanın kişiliğini ne düzeyde değiştirir? Beyinde gerçekleşen bir hasar yüzünden katil olunabilir mi? Ruhsal hastalıklarda dopamin ve serotonin dengesinin bozulması, temel işlev kayıplarına, dürtü-kontrol bozukluğuna sebep oluyorsa bunun temel sebebi ne olabilir? '' Ne inanılmaz, ne şaşırtıcı bir şaheserdir beyin. Ve bizler de ne şanslıyız ki, dikkatimizi ona yoğunlaştırmamıza olanak sağlayan teknoloji ve iradeye sahip bir neslin üyeleriyiz. Evrende keşfetmiş olduğumuz en harikulade şey bu: Beynimiz, yani ta kendimiz!'' Olabildiğince kısa değinmeye çalıştım merakı diri tutmak önemli :)
Artık kitaptan alıntı yapabiliriz :)
Kafamın içinde biri var ama o ben değilim. (sayfa 16)
Görmek, öğrenmek zorunda olduğumuz bir şeydir.(sayfa 39)
Öyleyse duyularınıza güvenmek konusunda alacağınız ilk ders şudur. Siz siz olun güvenmeyin. Bir şeyin doğru olduğuna inanmanız ya da doğru olduğunu bilmeniz, onun gerçekten doğru olduğu anlamına gelmez. (sayfa 54)
İnsan beyni yalnızca genetik nedenlerle değil, yetişme ortamına da bağlı olarak birbirinden büyük farklılıklar gösterebilir ve gerek kimyasal gerek davranışsal birçok hastalık yapıcı etmen, nasıl biri haline geldiğinizde etkili olabilir.(sayfa 159)
Kendinizi, güdülerini denetlemede yetersiz kalan insanların yerine koymakta zorlanıyorsanız, istemediğiniz halde dayanamayıp yaptığınız ya da direnemediğiniz şeyleri düşünün. Ara atıştırmaları, alkol, çikolatalı pasta, televizyon? (sayfa 186)
Eğer beyinlerimiz, anlaşılabilecek kadar basit olsaydı, bizler onu anlayacak kadar akıllı olmazdık. ( sayfa: 229)
Bir kitabın daha son satırlarıyla kapağını kapattık, Montaigne'nin de dediği gibi '' kendimizle aramızdaki fark, bir başkasıyla aramızdaki fark kadar büyüktür.'' Kitapla ilgili yorumlarınızı ve yazımla ilgili görüşlerinizi bekliyorum. kendinizi dinlemeniz ve ruhunuzla ilişkinizi kaybetmemeniz dileğiyle, HOŞÇA KALIN 😇
Nöro-bilim ile ilgilenen arkadaşlar kesinlikle okumalı, tıbbi terminoloji yok denecek kadar az. Yeni başlayacak olanlarında kitabı okuduktan sonra merakı katlanarak artacaktır. Yazarın TEDX konuşması ve The Brain belgeselide şiddetle tavsiye edilir.
Yorumlar
Yorum Gönder